Fırtınada Uyumak

Alım - Satım

Recep Koca
Recep Kocahttp://www.recepkoca.com
Ceyhan'da doğdu... 1994 yılında girmiş olduğu Depo & Lojistik sektöründe 1996 yılında uzmanlaştı, Yaşam boyu öğrenmeye açık olduğu için AÖF Emlak ve Emlak yönetimi bölümünde okumaya devam ediyor. İzmir'i Seviyor ve İzmir'de yaşamaya devam ediyor. Kuralcı yapısı ile meslek hayatında ilkelerinden vazgeçmiyor. Onun için olmazsa olmazları Ailesi ve insanlar. Birçok sosyal mecrada Lojistiği seven insanları bir araya getirmek için çaba sarf ediyor, Lojistik Hasbihal ve Lojistik Gönüllüleri gurupları içerisinde Moderatör ve kurucu olarak görev alıyor. Lojistiğe sevdalı insanların bir araya gelerek Türkiye için güzel şeyler yapacağına inancı sonsuz ve çalışmalarını bu yönde yapmaya devam ediyor. Lojistik bir yaşam biçimidir sloganı ile genç Lojistik öğrencilerini okullarında ziyaret edip seminer ve yaşam aktarımları yaparak gelişmeleri için katkı sağlamaya devam ediyor. ‘’İnsanın; Bir Hayali, Bir Amacı, Bir Hedefi Olmalı’’ Türkiye’nin düzlüğe çıkabilmesi için üretmesi ve ürettiğini sevk edecek konuma gelmesi hayaliyle çıktığı bu yolda hedefine ulaşmak için emin adımlarla Lojistik Gönüllüleri ile yürümeye devam ediyor. Uzmanlık Alanları *Depo Yönetimi *Personel Yönetimi *E-Ticaret *Tedarik Zinciri *Hizmet Satın Alma *Fason İşleyişi Talaşlı imalat üretimi ile iç içe geçen 25 yıllık deneyimi ile Satın Alma, Üretim ve Satış ile koordineli çalışmalar yaparak işletmelere değer katıyor. A YANGIN Güvenlik Sistemlerinde Depo & Lojistik Md. olarak çalışmaya devam ediyor.

Kişisel gelişim kitaplarında sıkça birbirine benzeyen hikayeler ile karşılaşırız,

Günümüzde internetin yaygınlaşması ile birlikte yazarının kim olduğu bilinemeyen birçok hikâye çeşitli değişimlere ya da eklemelere maruz kalarak kulaktan kulağa yayılmıştır. Bende bu hikâyeyi bir iş görüşmesinde şahsına değer verdiğim bir insandan dinlemiştim.

Bir de benim dilimden okumanız için sizlerle paylaşıyorum.

Şehir hayatından bıkan karı koca emekli olduktan sonra ellerindeki para ile bir çiftlik alıp sessiz bir hayat sürmeye karar vermişler, ellerindeki para yüksek bir tepede bir çiftlik satın almaya ancak yetmiş, arkadaşları bu çiftliği almamaları konusunda çok ısrar etmiş olsalar da kısmet deyip almışlar çiftliği.

Yerleştikten sonra işleri idare edemeyeceklerini anlayan çift bir yardımcı bulmaya karar vermişler, ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onların çiftliğinde çalışmak istemiyormuş.

Müracaat edenlerin hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası çok yüksek dağın başı fırtına çıksa burada yaşanılmaz siz de vazgeçseniz iyi olur diye de nasihat veriyorlarmış.

Nihayet çelimsiz, orta yaşlı bir adam işi kabul ettiğini söylemiş. Adamın haline bakıp ‘Çiftlik işlerinden anlar mısın?’ diye sormadan edememişler ‘Sayılır’ demiş adam, ‘Fırtına çıktığında uyuyabilirim’. Bu ilgisiz sözü biraz düşünüp, sonra boş verip çaresiz adamı işe almışlar. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce rahatlamış iyi ki bu adamı işe aldık diye konuşmuşlar aralarında.

Ta ki o fırtına çıkana kadar:

Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyanmışlar. Öyle güçlü bir fırtınaymış ki bina çatırdıyor, adeta yer yerinden oynuyormuş.

Çiftlik sahibi yatağından fırlayıp adamın odasına koşmuş, ‘Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.’ Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldanmış: ‘Boş verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.’ Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı.

Kızgın ve öfkeli bir tavırla aklından “ertesi sabah ilk işim onu kovmak olacak ama şimdi fırtınaya bir çare bulmam gerekiyor” deyip saman balyalarına koşmuş. A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri branda ile örtülmüş, sıkıca bağlanmış, ahıra koşmuş, ineklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmiş ineklerin kuzuların yemlikleri dolu keyifleri yerinde. Tekrar evine yönelmiş adam, evin kepenklerinin tamamı kapatılmış her türlü önlem alınmış.

Çiftçi rahatlamış bir halde odasına dönmüş, yatağına yatmadan ihtiyarı sabah kovma düşüncesi ile yüzleşince yüzü kızarmış. Fırtına uğuldamaya devam ederken yatağına uzanan adam gözlerini kapatırken yüzünde bir tebessüm ile mırıldanmış:

“Fırtına çıktığında artık ben de uyuyabilirim”

Son zamanlarda analitik düşünceye sahip sorumluluk alabilecek yönetici ilanları ile karşılaşıyoruz, lakin bu ilanları verirken bizim koyduğumuz kurallar dâhilinde çizgilerini bizim belirlediğimiz sınırlar içerisinde olmak kaydıyla yazmayı unutuyoruz. Hâl böyle olunca sorgulama kurallara uy politikası sonuç vermiyor.

Yöneticinin korku ile değil bilgi, beceri ve deneyimleri ile liderliğini sergileyebileceği, başarının kişisel birikimler ile değil ekip ruhu üzerine yapılan planlarla kazanıldığını ve asla tesadüfen oluşmadığını kabullenmemiz gerekiyor.

Yitirdiğimiz güven duygularını geri kazanarak ülkemizin geleceğini garanti altına alabiliriz, yoksa güvensiz bir ortamda küçük bir rüzgârda savrulup gideriz.

Sevgiyle kalın…

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds